Hayber Savaşı, Hicretin 7. yılında gerçekleşmiştir. Hayber, Şam ve Medine yolu üzerinde, Medine'nin yaklaşık 151 km kuzeyinde, ağırlıklı olarak Yahudi halkının yaşadığı bir yerleşim yeriydi. Yahudi sözlüklerinde "Hayber" kelimesi kale anlamına gelmektedir. Hayber Kalesi, yedi burca sahipti. Bu burçların isimleri Netah, Sülafım, Kamus, Naım, Ketibe, Sık ve Vatih'tir. Şehir, önemli tahıl ve hurma ambarlarına sahip olup, jeopolitik önemi yüksekti. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V), Yahudi halkının Mekkeli müşriklerle birleşip Medine'ye karşı ittifak kurmaya çalıştığını öğrenince, bu durumu engellemek amacıyla Hayber'i fethetmeye karar verdi. Peygamber Efendimiz, bu savaşta en fazla cihada önem verenlerin katılmasını istemekteydi. Medine'den eşi Ümmü Seleme'yi yanına alarak, yaklaşık 200 süvari ve 1400 yaya ile sefere çıktı. Hayber ile Gatafan arasına üs kurarak sabaha kadar konakladı. Bu konaklamanın amacı, Gatafanlıların Hayber'e yardımını kesmek ve Müslümanların kente geldiğini Yahudi halkına haber vererek hazırlık yapmalarını engellemekti. Hayber halkı sabah kalenin kapısından baktıklarında, Peygamber Efendimiz önderliğindeki orduyu kalenin kapısına dayanmış halde buldular. Cumartesi günü olması nedeniyle Yahudi halkı çalışmaz ve savaşmazdı. Bu stratejik hamle sayesinde Yahudi halk ne yapacağını bilemedi ve kısa sürede ilk olarak Nam Kalesi alındı. Akabinde sırasıyla Vatih, Sık, Sülafım, Ketibe ve Netah kaleleri alındı. Bu kalelerin alınması sırasında şiddetli çarpışmalar yaşandı ve bazı sahabeler cihad ederek şehit oldu, Yahudiler ise 93 kişilik kayıp verdi. Yahudi halkının önde gelen liderlerinden bazıları bu savaş sırasında öldürüldü. Savaş sonunda Müslümanlar çok sayıda esir aldı. Yahudiler, Müslümanlığın yayılmasını engellemeye çalıştıkları için pişman oldular. Peygamber Efendimiz, esirleri serbest bırakarak Hayber'i affetti. Hayber Savaşı Sonrası YaşananlarHayber Savaşı'nın kazanılması ile Hayber ele geçirildi. Bu savaş sonunda, hayatlarının bağışlanması ve çocuklarının serbest bırakılması karşılığında Yahudiler, altın, gümüş ve silahlarını teslim ederek Peygamber Efendimiz ile barış anlaşması yaptılar. Bu anlaşma gereğince, Yahudiler Hayber'de toprak işleyip hurma yetiştireceklerini belirterek burada kaldılar. Ancak, Peygamber Efendimizin vefatının ardından Hz. Ömer ve Hz. Ebubekir döneminde Yahudiler bu anlaşmaya sadık kaldılar. Fakat Yahudilerin Hz. Ömer'in oğlunu öldürmesinden sonra, hurma yetiştiriciliğini ve toprak işlemeyi öğrenen Müslümanlar, Yahudi halkını Hayber bölgesinden Şam'a sürdüler. Yahudilerin Şam'a sürülmesinin en önemli nedenlerinden biri, Peygamber Efendimizin "Arabistan'da iki dinin bir arada olamayacağına dair" hadisi şerifinin olduğu birçok kaynak tarafından belirtilmektedir. Bu savaş sayesinde Arabistan üzerinde ikinci bir akım bu coğrafyada görülmedi. |
Hayber Savaşı'nın detayları gerçekten etkileyici. Peygamberimizin bu savaşı yapma kararı, Yahudi halkının Mekkeli müşriklerle ittifak kurma çabalarına karşı bir önlem olarak görülüyor. Stratejik hamleleri ve özellikle Cumartesi günü savaşa girmemeleri durumu, gerçekten savaşın gidişatını etkilemiş. Peki, bu savaşın ardından Yahudilerin Hayber'de kalmayı kabul edip, toprak işleme anlaşması yapmaları ne kadar etkili oldu? Bu anlaşmanın sonuçları, özellikle Hz. Ömer'in döneminde yaşanan olaylar ışığında nasıl değerlendirilebilir?
Cevap yazHayber Savaşı'nın Önemi
Hayber Savaşı, İslam tarihindeki önemli dönüm noktalarından biridir. Peygamberimizin bu savaşı yapma kararı, sadece askeri bir müdahale değil, aynı zamanda stratejik bir hamle olarak değerlendirilebilir. Mekkeli müşriklerle Yahudi halkı arasındaki olası ittifakın, Müslüman topluluğu için tehdit oluşturması, bu savaşı kaçınılmaz hale getirmiştir.
Yahudilerin Anlaşması
Savaşın ardından Yahudilerin Hayber'de kalmayı kabul edip toprak işleme anlaşması yapmaları, hem ekonomik hem de sosyal açıdan önemli sonuçlar doğurmuştur. Bu anlaşma, Müslümanların bölgedeki otoritesini pekiştirmiş ve Yahudi toplumu ile İslam toplumu arasında bir denge kurmuştur. Ayrıca, bu durum ticari ilişkilerin gelişmesine ve bölgedeki tarımsal üretimin artmasına katkı sağlamıştır.
Hz. Ömer Dönemindeki Yansımalar
Hz. Ömer'in döneminde, Hayber'deki bu anlaşmanın sonuçları daha da belirginleşmiştir. Müslümanların, Yahudi toplumuyla olan ilişkileri, fetihler ve yeni toprakların kazanılması ile daha da çeşitlenmiştir. Hz. Ömer, adalet ve eşitlik ilkelerine önem vererek, bu anlaşmanın sürekliliğini sağlamış ve toplumsal barışın korunmasına katkı sunmuştur. Dolayısıyla, Hayber Savaşı'nın ardından yapılan bu anlaşma, ilerleyen dönemlerde İslam toplumunun sosyal ve ekonomik yapısını güçlendirmiştir.