Irak Savaşı Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık önderliğinde oluşturulan çok uluslu koalisyon kuvvetlerinin bir askeri harekât ile Irak'a girmesi sonucu ortaya çıkan çatışmalar, "Irak Savaşı" olarak bilinir. Bu savaş, İkinci Körfez Savaşı ve Irak'ı Özgürleştirme Operasyonu olarak da adlandırılmaktadır. ABD Başkanı Barack Obama, askerlerin 21 Ekim 2011 tarihinde çekileceğini belirtmiş olsa da, ABD askerleri Irak'tan 15 Aralık 2011 tarihinde tamamen çekilmiştir. Irak Savaşı Öncesi Amerika ve Britanya, Irak'ın tehlikeli kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve bu silahların büyük devletler açısından büyük bir tehdit oluşturduğunu iddia etmiştir. Bu iddialar tam anlamıyla kanıtlanmamış olsa da, ABD askerleri Irak'a girmiştir. Bu sırada Amerikalı yetkililer, Saddam Hüseyin'i El-Kaide örgütüne destek vermekle suçlamıştır. Ancak bu iddia da kanıtlanamamıştır. Dönemin ABD Başkanı George W. Bush, bir açıklamasında Saddam Hüseyin'in öldürülmesinin Irak'ı kurtaracağını ve Tanrı'nın kendisine bu yönde ilham verdiğini söylemiştir. Irak İşgali Sebepleri Irak'ın Filistinli intihar bombacılarına parasal destek verdiği öne sürülmüştür. Ayrıca, Irak'ın kendi halkına baskı ve zulüm yaptığı da işgalin nedenleri arasında yer almaktadır. Bazı kesimlere göre, bu savaşın en büyük sebebi Irak'ın sahip olduğu petrol rezervleridir. Ancak bu düşünce, ABD yetkilileri tarafından yalanlanmıştır. İşgal ve Sonuçları İşgal başladıktan sonra Irak ordusu kısa sürede yenilgiye uğradı. Saddam Hüseyin yakalanarak idam edildi. İdamın ardından ABD yetkilileri, Irak'ta özgürlük ve demokrasi için ortam hazırlamaya çalışmıştır. Ancak, bu süreçte Sünni ve Şii gruplar arasında çatışmalar başlamış ve El-Kaide operasyonları hızlanmıştır. 2007 yılında yapılan araştırmalar sonucunda, Irak Savaşı'nda yaklaşık 1.000.000 sivilin hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Bazı verilere göre, 2 milyona yakın insanın göç ettiği söylenmektedir. 2008 yılının Ağustos ayında, Irak ve ABD arasında SOFA antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmaya göre, ABD'nin 5 yıl içinde Irak'ın sınırlarını boşaltması öngörülmüştür. 30 Haziran 2009 tarihinde ABD askerleri Irak'ı boşaltmıştır. Ancak antlaşmada bulunan bir madde gereğince, 2009 yılının ortalarında bir halk referandumu yapılarak ABD askerlerinin konumu değerlendirilecekti. Ayrıca, stratejik konumu bulunan yerlerin Amerika'ya bırakılacağı, Amerika'nın Irak'ta özel cezaevleri olacağı ve Irak'tan terörist grupları destekleyen ülkelere operasyon yapabileceği de bu antlaşmanın maddeleri arasında yer almıştır. Birçok ülkenin kabul edemeyeceği bu antlaşma, bazı gruplar tarafından protesto edilmiştir. Daha sonra, Irak ve ABD arasında Stratejik Çerçeve Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşma, ülke içinde bulunan siyasi ve etnik grupların korunması, öğrenci takasları, sağlık bakımı ve bilgi teknolojisi gibi konuları içermektedir. |
.jpg "Çanakkale Savaşı Nedenleri ve Sonuçları")
.jpg "Uhud Savaşı Tarihi ve Sonuçları")
.jpg "2 Dünya Savaşı Tarihi ve Sonuçları")
.jpg "Ankara Savaşı Tarihi ve Sonuçları")
.jpg "Hayber Savaşı Nedenleri ve Sonuçları")
.jpg "Ridaniye Savaşı Önemi ve Sonuçları")
.jpg "Malazgirt Savaşı Nedenleri ve Sonuçları")
Özgülüm
19 Temmuz 2024 CumaAmerika ve Britanya, Irak'ın tehlikeli kitle imha silahlarına sahip olduğunu iddia etmişti ama bu iddialar tam anlamıyla kanıtlanmadı. Bu durumda, neden savaş başlatıldı? Gerçekten petrol kaynakları en büyük sebep miydi?
Cevap yazAdmin
19 Temmuz 2024 CumaSevgili Özgülüm,
Bu konu gerçekten çok tartışılan ve karmaşık bir mesele. Amerika ve Britanya'nın Irak'ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu iddia etmesi, savaşın başlaması için bir gerekçe olarak sunuldu. Ancak, bu silahların varlığı tam anlamıyla kanıtlanamadı ve bu da büyük bir tartışma konusu oldu.
Petrol kaynakları meselesine gelince, birçok kişi ve uzmana göre bu, savaşın başlamasındaki önemli faktörlerden biriydi. Orta Doğu'nun stratejik önemi ve zengin petrol rezervleri, bölge üzerindeki uluslararası çıkarları daha da karmaşık hale getiriyor. Bu nedenle, savaşın ardındaki sebeplerin sadece kitle imha silahlarıyla sınırlı olmadığını düşünenlerin sayısı bir hayli fazla.
Selamlar,
[Senin İsmin]